Kahramanmaraş’ta 11 ilde ağır hasara yol açan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından olası İstanbul depremi ana gündem maddelerinden biri oldu. İBB Lideri Ekrem İmamoğluBir grup bilim insanı ile yaptığı çalışmaların ardından grubuyla düzenlediği basın toplantısında, ‘İstanbul Deprem Seferberlik Planı’duyurdu.
CHP Genel Başkan Yardımcıları Seyit Torun, Gökçen Gökçe, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Prof. Milletvekili Haluk Eyidoğan da katıldı.
Toplantının açılışında bir konuşma yapan İBB Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, şunları söyledi:
“-Sarsıntı bu topraklar için bir gerçektir. Bu bir gerçektir. Milyonlarca yıl önce bu topraklarda depreme neden olan sistemler dünyanın var olduğu dönemde oluşmuştur. Milyonlarca yıl daha varlığını sürdürecektir.
– Hiçbirimiz onun bu tarafını değiştirmeye gücümüz yetmez. Depremleri durduramayacağımıza göre gelecekte devlet olarak ayakta kalabilmek için, millet olarak depremlerle yıkılmamak, can kaybı yaşamamak ve depreme dayanıklı kentler oluşturmak zorundayız. şaşkınlık içinde büyük pişmanlık duymak.
– Bugün itibariyle İBB olarak inisiyatifi ele alıyor ve düzeni değiştiriyoruz. Sıralamayı değiştirmeliyiz. Sistemi değiştirmek gönül işidir. Yiğit olabilmek için öncelikle ters giden bir sistemin parçası olmaktan kurtulmak gerekir.
-İstanbul Büyükşehir Belediyesi yıllardır bu konuyu konuşuyor. 1999’dan beri İstanbul’un hemen yanıbaşında olan Gölcük ve Düzce depremlerinden bu yana herhalde büyük emeklerle konuşuyor ve yaşıyor. Ancak bu düzen, adını kalıcı ve yiğit bir şekilde değiştirmeye yetecek adımları atamadı. 2019 Haziran ayından itibaren özellikle imar-kira-siyaset sistemine karşı tavır aldık ve bunun dışında hareket ediyoruz.
– Bu nedenle beyin sarsıntısı ile ilgili en ileri ve en yavaş adımları atacak durumdayız ve bunun bilincindeyiz. İlk günden bu yana bu pozisyonun gereklerini yerine getirdiğimiz gibi İstanbul olarak sarsıntı sorununu da halletmek için ayağa kalkıyoruz. Depreme dayanıklı İstanbul için üst düzey seferberlik başlatıyoruz.
– Mümkün mü? Evet, oldukça mümkün! Kaliforniya’da, Meksika’da, İtalya’da, Endonezya’da, Şili’de, Japonya’da mümkün olduğu gibi, İstanbul’da da mümkün, evet, çok mümkün. Kaliforniya’da, Meksika’da, İtalya’da, Endonezya’da, Şili’de, Japonya’da mümkün olduğu gibi, İstanbul’da da mümkün, mümkün olmalı.
– Var olmak istiyorsak, yaşamak istiyorsak insanımızı korumak için depreme dayanıklı şehir uygulamasını İstanbul’da ilk kez başaracağız ve sadece İstanbul’a değil tüm dünyaya örnek olacağız. Hindi. Gayemiz budur, seferberliğimizin gayesi budur. Beyin sarsıntısı, İstanbul için kaçınılmaz bir gerçek ve gerçek bir hayatta kalma sorunudur.
-Tarih boyunca İstanbul’u vurduğu gibi yine vuracak. Günü, saati, yılı bilmiyoruz. Depremin bu şehirde olacağından kimsenin şüphesi olmasın. Millet olarak neslimizi bu topraklarda ilelebet yaşatacaksak kısa, orta ve uzun vadede depreme dayanıklı yerleşim yerleri oluşturmak zorundayız ve bunu da millet olarak başaracağımıza inanıyorum.
-Bunun için teknik bilgimiz, know how’ımız, insan kaynağımız, bilim adamlarımız, gücümüz, irademiz, mali gücümüz var. Bu topraklar inanılmaz kaynaklara sahip. Bu milli seferberlikte devletimizle, hükümetimizle, bilim insanlarımızla, sivil toplumumuzla ve milletimizle birlikte çalışmak ve başarmak istiyoruz. Bugünün net özeti bu.
– Başaracağımıza inanıyoruz. Ancak tek başına inanmak yeterli değildir. Gerçekçi stratejilere ihtiyacımız var. Kaynaklara ihtiyacımız var; çünkü hepimiz sorunumuzun çok büyük olduğunu biliyoruz. Bu kaynak ihtiyacımızı giderecek onlarca insanımız var bu salonda. İşbirliğine ihtiyacımız var; çünkü bu süreç yapılması gereken çok boyutlu ve çeşitli işleri içermektedir. Her parçanın seferber edilmesi ve eyleme geçirilmesi gerekiyor; çünkü devlet memurundan teknik işçisine, sağlık çalışanından vatandaşa, iş adamından işçisine uzanan uzun bir zincirin kırılmadan yılmadan çalışması gerekiyor. Bilime ihtiyacımız var. Unutma, bilim bizim tek ışığımız. Çünkü dün olduğu gibi bilimin dediğini görmezden gelerek yolumuza devam edemeyiz.
– Basamaklı bir yol haritasına ihtiyacımız var çünkü tüm kaynakları bir zaman planına göre sürece dahil etmeliyiz. Bugün sizlerin katılımı ve şahitliği ile bizi dinleyen milyonlarca insanın şahitliği ile bu salonda yeni bir başlangıç yapıyoruz.
– Bu kadim şehri deprem ve afetlere karşı dayanıklı bir şehir haline getirmek için her şeye yeniden başlıyoruz. Bütün bunları anlatıyorum ama bilmenizi isterim ki iktidara geldiğimizden beri yaptığımız birçok afete hazırlık çalışmasını ve projesini bir araya getirdik ve inceledik. Onları bilim çevrelerine davet ederek; Hızlı bir şekilde Deprem Bilim Yüksek Kurulu’nu oluşturduk. Birlikte atölye çalışmaları yaptık. Son dönemde bilim kurulumuzla yaptığımız toplantının ardından depremin tüm boyutlarını kapsayan 7 alana yayılan çok değerli bir çalıştay gerçekleştirdik. Deprem güçlendirmeden acil yardıma, lojistikten sağlık tedbirlerine, mahalle teşkilatından afete uyum merkezimize kadar her şeyi irdeledik.
– Bugün itibariyle elimizde 7 bilimsel kaynaktan değerlendirme raporları var ve bunları kamuoyu ile paylaşacağız. Heyetlerimize katılan tüm akademisyen, uzman ve kurum ve kuruluş temsilcilerine İstanbullular adına teşekkür ediyorum. Bugün itibariyle seferberliğimizin üçüncü fazındayız. Bugün grubumuzla deprem seferberliği yol haritamızı paylaşacağız. Yol haritamızı özellikle bir tespit ve eylem planı olarak sunacağımız ‘İBB’de depremle ilgili neler yaptık, neler yapıyoruz’u samimiyetle paylaşacağız. Gerçek durumumuz nedir; Hangi boyut sorunuyla karşı karşıyayız onu da paylaşacağız. Göreceğiz ki yapılacak çok büyük işler var ve mali boyutuyla, mevzuatıyla İBB’nin iradesinin ötesinde bir durum var.
